recep ivedik

  >>

  1. dikkat şahan çıkabilir adlı programın en bomba karakteridir.. penceredeki adam olarak başlamıs, daha sonra aşk böcüklerine geçmiş, ordan da kim 500 milyar istemez ki'ye transfer olmuş ve hepimizin gönlünde taht kurmuştur... bir halimesi vardır ki evlere şenlik..
    (usmenaga 05.05.2006 03:38)
  2. kim 500 bin istemez ki de 500 bin ytl ödülü kazanıp(!)* sonra da ben buraya kendimi sınamaya gelmiştim diyen dikkat şahan çıkabilir tiplemesi.
    (rainman 21.07.2006 20:38)
  3. kendini halimeyle arasında geçen sepet çekme hadisesiyle tanıdığımız, kim 500 bin istemez ki programında ünü tavan yapmış, şahan gökbakar tarafından canlandırılan komik,agresif,kompleksli ama perdelerini indirdimi de kedi kadar duygusal tipleme
    (antonio nesbey 12.02.2007 08:04)
  4. tüm halimelerin korkulu rüyasıdır ben dahil.
    (ha1ime 18.03.2007 05:24)
  5. amıdim bemidim cemidim demidim...

    +bi jöker virsene...
    -joker hakkınız kalmadı efendim, hepsini kullandınız...
    +gonuşma laynn
    -ama efendim, jökeriniz bitti...
    +hee, dün gece biz size gelmedik mi
    -evet geldiniz..ve oturduk dimi hep birlikte...
    +yooohh, biz diğer odadaydık salih abiynen...siz de rus garılarıyla diğer odada...saliii abii, vetere'yi girsek mi ki ne?
    -evet bir jöker hakkınız olduuuuu, aman da amaannn...
    (yediiklim 12.01.2008 15:56)
  6. "recep ivedik tatilde" filmi ile beyaz perdeye atılan,perdelerini kaldırdığında pamuk gibi olan şahsiyet.
    (bkz: rock n coke gibisin cadir kurmak istiyorum)
    (korkmalanisirmam 21.01.2008 22:35)
  7. "iki bira çaktım kendime geldim" repliği ile gönlüme tat kurmuş litaretüre yeni bir kalıp eklemiş olan şahan gökbakar tiplemesi 22 sinden sonra yeni replikler kazandıraçağınada eminim
    (dandy 09.02.2008 18:27)
  8. repliklerinden bazıları... aşk böceklerinden, buluştuğu kızla arasındaki sohbet..

    -ramazan dolayısıyla biraya da ara verdim.. eskiden iki bira çakardım, kafam yerine gelirdi..şimdi çakmıyorum.ama ramazandan sonra çakacaam

    -seninle ortak paydada buluşabileceğimi düşünüyorum..kişisel özelliklerim: agresifiiiim,kompleksliyiiim,ekşi sözlük yazarıyım ammaa...içimde..ufacık miniminnacık bir kedi yavrusu gibi şımarık bir çocuğu hala öldürmemiş muhafazasındayım.

    -sen biraz at gibisin...iri...iri yapılı...iri yapılımısın sen? bana pek gelmez...

    -halime 1.50 ,47 kilo bir kadın.seramik gibi çeviriyorum onu.sen biraz at gibi olduğun için..seni pek çevirebileceğimi düşünmüyorum.

    -gidebiliriz,aşk yuvamıza...maçoyum,hovardayım,hırçınım,serzenişliyim,cilveliyim...konuşma layn!!

    -benim burdan bir mesajım var,onu vermek istiyorum.verebilirmiyim arkadaşım?söylimmi? halimeee..siynden daha güzelini buldum...siynden daha seksapelini buldum...siynden daha alımlısını buldum...at buldum at!bunlan geçireceğim ömrümüüü...beni bidaha aramaa...seni artık sevmiyorum...benimlen iletişimini kes!cep telefonumdan da gizli numarayla bana mesaj atmayı bırak.
    (spinninaround 09.02.2008 19:14)
  9. şahan gökbakan'ın şimdiye kadar izlediğim en güzel performansı diyebilirim. dün daha ilk gösterime girmesine rağmen film yok sattı. 23:30 seansında bile insanlar önceden yer ayırtmış, ben ve ablam da önden 2. sırada anca yer bulabilmeyi başardık. genel izleyici kitlesine bakılırsa çoğunluk erkekti tabiki. ama öbek öbek gelmişler birde? maça gider gibilerdi resmen. daha salon kapıları açılmadan ablama ilk dediğim söz şu oldu: "insanların ne kadar gülmeye ihtiyaçları var,değil mi?"

    neyse efendime söyleyeyim, biz yerlerimize geçtik,alaska frigo'muzu açmaya başladık...insanlar öyle hazırlamışlar ki bu film için, grupca hareket ediyorlardı.

    filmin konusuna gelince...film, öncelikle problemli ve maço görünüşlü recep'in mahallesinde başlar. kırmızı kutu gibi arabasıyla ışıklarda beklerken karşıdan karşıya geçen bir adamın cüzdanını yere düşürdüğünü farkeder. arabadan iner ve bir dilenciden önce kapar cüzdanı evine döner. televizyonda haberleri izlerken adamı görür. kendisinin zengin bir işadamı olduğunu ve şuanda antalyada otelinde kaldığını öğrenir.bu adam çok namuslu ve dürüst bir adam olarak bilindiğinden bizim recep tabi hemen cüzdanını sahibine kavuşturmak için düşer antalya'nın virajlı yollarına.

    orda başına ne gelmez ki? önce yolda arabası bozulan iki fıstık gibi kıza yardım eder. fakat salaklığından aküsü biten araba için kendi aküsünü verir. kızları yolladıktan sonra marşa bastığı halde aküden tık olmadığını anlayınca otostop çekmeye başlar.içinde 4 tane satanistin olduğu minibüsü durdurur.onlarla komik bir seyahati olur fakat ordan da indirilir.

    bu sefer bir kamyon dinlenme tesisi görür. içeri girer ve görür ki orada bütün adamlar oturmuş kurufasülye yemekteler. bizim recep de bir tabak ister ama onun kamyoncu olmadığını anlayan başkan, yemeğini önünden kaldırır.bunu haketmesi için bir düello yapmaları gerektiğini söyler.bizimki binbir türlü komik yarışmadan alnının akıyla çıkar ve velhasıl kamyoncular arasına katılır.yolu antalyaya giden bir arkadaş bulur ve ona katılır.fakat adam eşcinsel çıkar ve bizim recep de adamın kamyonundan saya saya iner tabi. yolda bir araba durur ve "ankara hangi istikamette?" diye sorar. bizim aklını kullanmayı beceren recep de ilk defa doğru birşey yapar ve adamı ankara istikametinden antalyaya doğru çevirir otele ulaşmak için. otelin önüne geldikten sonra adama der ki; "şu öndeki göbeği dön sen bir 700-800 km hiçbir yere sapmadan dümdüz git,ankara orda." der ve sinema yine yerinden oynar.

    bu sefer bizim delikanlı otelin sahibini bulur ve kendi elleriyle ona cüzdanını teslim eder. adam da manevi borcunu,kendisini otelinde ağırlayarak ödemek ister. fakat bizimki bunu rüşvet gibi gördüğünden kabul etmez.adam da herhangi bir ihtiyacı olursa diye kartını verir recebe.tamam der ve otelden çıkar. o sırada otelin kapısında bir oda servisçi çocuğu görür. kanı ısınır bizim vahşi görünüşlü recep çocuğa karşı. buraya güzel bayanların gelip gelmediğini sorar.çocuk da bunu onaylar.

    o sırada yeni gelen bir otobüs kafilesi otele gelir. içindeki insanlar iner ve bizim recep,sibeli görür görmez tanır. sibel,recebin çocukluk arkadaşı ve ilk aşkıdır. fakat birgün misket oynarken recep kızın kalbini kırar ve kız bir daha konuşmaz.kısa bir zaman sonra da taşındıklarından recep birdaha sibeli göremez ama misketleri onda kaldığından onları yanından hiç ayırmaz.onun için çok özel bir yeri vardır bu misketlerin. tabi otele yerleştiğini görünce bizimki fikrini değiştirir ve bir süreliğine otelin onur konuğu olur. ve tabi bir dizi de komik olaylar...

    eğer küfürden rahatsız olmuyorsanız ve gerçekten gülmeye ihtiyacınız varsa bir kereden fazla bile izlemek isteyebilirsiniz!çok iyi iş çıkartmış şahan her zamanki gibi. 10 üzerinden 10! *


    *
    (spinninaround 23.02.2008 10:14 ~ 23.02.2008 21:34)
  10. müthiş bir komedyenin aynı şekilde müthiş bir tiplemesidir o kadar sevilmiştir ki sinemaya uyarlanmıştır.
    (crazy99 23.02.2008 13:40)
  11. güzel film. yönetmen ise şahanın kardeşi togan. film her sahnesinde eğlendiriyor. mr. bean ile şaban filmleri karışımı gibi. iyi bir seyirlik. şahan ın yönetmen biraderinin (bkz: buğra) filmine göndermeleri de gözümden kaçmadı yani
    (goodboyum 23.02.2008 18:30 ~ 23.02.2008 19:28)
  12. Şahan gökbakar'ın üstün gözlem yeteneği sayesinde bizlere kazandırdığı bomba karakterdir. gerçekte recep İvedik karakterlerinin sayısıda bana göre küçümsenmeyecek kadar azdır..
    (madagaskar 23.02.2008 19:20)
  13. bilemiyorum ama film sıfatını haketmemesi gereken bir şahan gökbakar parodisi. normalde togan gökbakar demem lazım, ancak filmde togan gökbakar'ın pek adı okunmuyor. bir yönetmenin ismi oynattığı karakterin altında ezilmemelidir. tabii burada popülerlik, marka gibi şeyler devreye giriyor ama yinede bu sinemanın ruhuna aykırı. aynı şeyi gora için de söylemek mümkün görünebilir ama ömer faruk sorak gora'nın aynı zamanda kendi filmi olduğunu benimsetmişti. her neyse, ufak bir detaya takılmamak lazım.
    filmi izledim, evet bazı sahneler gerçekten komik, güldürüyor, peki bu filme güzel demek için yeterli mi?
    çoğu espriler dağınık bir dikkat şahan çıkabilir özeti gibi. yani recep ivedik'in televizyonda izlediğimiz esprileri uc uca ekleme metoduyla sinema haline getirilmiş. arada da bunları bağlamak için kullanılan senaryomsu bir şey var ortada.
    sinemaya gittim, güldüm. gülmek için mi gittim? belki, ama bu yeterli değil filmi beğenmek için. şöyle ki, film başlıyor recep ivediğin gayet medeni olmayan ve bütün ahlaksızlığına rağmen her girdiği ortamda "allah" selamı vermesini izliyoruz sürekli. "açın camı mamı bu ne kokuyo ya, apış arası kokuyor" tadında da bir ilk yarı izliyoruz.
    beğenenler, doyasıya gülenler oluyor elbette, ama "şahan" kendi marjinal yaklaşımlarını yerle bir etmiş ve tamamen piyasa adamı olmuş anlaşılan. ben şahsen şahan'ı reytingi elleriyle yükselten bülent binbaş karakteriyle tanımış ve çok sevmiştim. tv 8'de ki programı da tamamen bir televizyon eleştirisi babında gayet neşeli ve akıl doluydu.
    Şimdi ise şahan'ın geldiği nokta, seyirciyi kamyoncular derneğine üye olmak için yellenerek bira şişesi devirme yarışmasına gülecek seviyeye indirgemek olmuş. kusura bakmayın ama filmin çoğu yerinde iğrendim desem yeridir. gülmek ayrı şey, güldürürken düşündürmek ayrı şey. sinema dediğimiz sanatın bir duruşu, bir kimliği olmalı. güldürürken bir şeyler de verebilmeli. en azından düzgün bir senaryosu olan, diyaloglara boğulmamış bir film vaadedebilmeli. bu noktada cem yılmaz'ın şahan'dan neden daha kaliteli olduğunu anladım. çünkü g.o.r.a., bütün belaltı esprilerine rağmen, size başı sonu belli olan bir film izletmeyi başarıyordu. filmde en çok güldüğüm yerde, kimsenin tepki göstermemesi benim kalitemi değil, sinema izleyicisinin kalitesizliğini ve düşük beklentilerini gösteriyordu.
    ayrıca, şahan'ın pornografiye karşı bir zaafı mı, ilgisi mi var anlamadım. filmde ki o gereksiz "erotik" film çekme sahnesine anlam verememekle beraber, yanımda ki insanlardan utandım yahu, espri mi yaptığını zannetmiş, birilerine mesaj mı vermiş anlamadım. zaten şahin k'yı programında oynatarak kendisi hakkında ki kafamda ki bütün iyi düşünceleri beklemeye almıştım, ivedik'te de bu sahne karşıma çıkınca en başta dediğim sonuca vardım.
    sonuç olarak the mist filmine gidecektim ve kendimi gerilmeye hazırlamıştım, o seans iptal olunca biraz emr-i vaki recep ivedik'e gitmiş bulundum. şahan bu filmiyle kendi ipini çekmiştir bence, para kazanabilir, beğenilebilir ama olmamış diyorum ve içimden bir ses şahan'ın "bende olmadığını biliyorum ama para bunda var" dediğini duyuyorum.
    (agacsakal 04.03.2008 01:07 ~ 04.03.2008 01:11)
  14. ilk olarak söyleyeyim, fazla galiz küfür yok. film klasik "köyden indim şehire" nin "özünde iyi olan görmemiş şehir magandası"na formatlanmış hali. yalnız özünde iyi olan adam gariban bellboya 3-5 lira atmaktan erinmez. bu tip "ayrıntıya inilememe" durumlarının dışında da senaryo yok, şahan kendi tarzında asabiyet yapıyor, bu beni nedense çok sıkıyor, duraklaya duraklaya 10 kere hakaret ediyor, iki kere etse tadında kalacak ama küçücük bir sahnede "öküzzz.....hayvannn....defol.....ayıııı.............ayıııııııı.....hayvannn...." diye böğürmesi cidden şahanı izlenemez kılıyor. bu film ile ilgili olduğu kadar şahan'ın genel tarzıyla da ilgili bir problem.

    kafaya oynamak için daha yaratıcı olmak lazım diye düşünüyorum. ama tabi ki düşündüğümle kalıyorum.
    (argus wishingwell 07.03.2008 15:06)
  15. 5 dk lık skeçlerini ara sıra izleyip eğlendiğim, başarılı bulduğum şahan gökbakar'ın izlediğim en kötü "şey"i. film falan diyemedim kusura bakmayın, yalnızca vakit kaybı.
    (gilgalad 04.04.2008 23:24)
  16. ama herkes çok sevdilerin içerisinde türk sineması neden kendi dört duvarına hapis sorusunun cevabı recep ivedik, maskeli beşler, maskeli ıraklar, kurtlar vadisi bilmem neler. (bkz: türk sineması iran sineması olur mu?)
    (zapataist 04.04.2008 23:58 ~ 04.04.2008 23:59)
  17. Recep İvedik'i, Halime ile olan münasebeti ile televizyon ekranlarından tanımıştık. Şahan Gökbakar tarafından çeşitli varyasyonlarla kullanılan Recep İvedik karakteri oldukça sevilmişti. Ancak sanırım çoğumuz, onu Bakkal Salih Abi'ye bağırırken bir film yıldızı olarak görmemiştik.

    Şahan Gökbakar, ondaki yıldızı görmüş olacak ki, film hale getirmiş. Tabii, ortaya çıkan filmin ne kadar başarılı olduğu tartışılır. Gişedeki başarısı değil, film özelliği taşıması konusunda tartışılır.

    Film oldukça ucuza mal olmuş olmalı. Bir otel, birkaç oyuncu ve yapay kıllar. Tüm maliyet bunlar zaten.

    Fragmanının youtube verildikten sonra milyonlarca izlenmesi, filmin gişede oldukça başarılı olacağına işaretti. Ayrıca, daha vizyona girmeden hemen herkesin dilinde, fragmandaki espriler yer alıyordu. İşin garibi, hemen herkes karşımıza gelecek olan filmin, sinema sanatı olarak bir değer taşımayacağını bilse de, merakla filmi bekliyordu. Bu bekleyiş Cem Yılmaz'ın GORA'sının beklenişi gibiydi aynen.

    Maalesef sonu da aynı oldu.

    Film, baştan sona kadar Recep İvedik'e dayalı, onun kaba tabir ile ayılıkları ile eğlendirmeyi amaçlıyor.

    Başı, sonu belli değil. Zaten sonunun biraz belirsiz olması, devam filmlerinin gelmesine zemin hazırlayan bir durum gibi...

    Uzun lafın kısası, Recep İvedik, vasat Şahan skeçleri tadında bir film sunuyor size.

    Tabii bu benim fikrim, etrafınmdakilere göre pek eğlenceliymiş, sevmişler. O da onların fikri, eklemekte fayda var.
    (tulkas 07.04.2008 00:16 ~ 07.04.2008 00:19)
  18. gelmiş geçmiş en fazla izlenilen türk sinema filmi.

    son sıralama da söyle olmuş:

    1- Recep İvedik: 4.261.589

    2- Kurtlar Vadisi Irak: 4.256.567

    3- G.O.R.A: 3.932.315

    4- Babam ve Oğlum: 3.831.567

    5- Vizontele: 3.263.639

    6- Vizontele Tuuba: 2.894.802

    7- Hababam Sınıfı Askerde: 2.586.636

    8- Organize İşler: 2.582.056

    9- Eşkıya: 2.586.489

    10- Hababam Sınıfı Üç Buçuk: 2.067.661

    11- Kabadayı: 1.981.955

    12- Beyaz Melek: 1.919.058

    13- Asmalı Konak: 1.774.769

    14- Hokkabaz: 1.686.177

    15- O Şimdi Asker: 1.657.051

    16- Hababam Sınıfı Merhaba: 1.580.535

    17- Komser Şekspir: 1.318.535

    18- Sınav: 1.160.470

    19- Maskeli Beşler Irak: 1.321.231

    20- Son Osmanlı Yandım Ali: 1.081.048
    (tulkas 18.05.2008 23:37 ~ 18.05.2008 23:37)
  19. türk milletinin gülmeyi, güldürmeyi her bir şeyden çok sevdiğini ispatlamış film. ben şahsen filmi izlemedim. kendisine yapılan eleştirileri okumadım ama ister istemez içeriği hakkında bilgi sahibi oldum. şaşırdığım nokta ise; böyle bir içeriğe sahip senaryonun yazarlarından birinin imam hatip lisesi mezunu olması oldu. ilginç geldi bana...*
    (kerkes 18.05.2008 23:50)
  20. icinde bir ton argo olan film.
    (casparow13 19.05.2008 04:42)
  21. siz bir ülkeye gidiyorsunuz. bu ülke hakkında en ufak bir fikriniz ve ön yargınız yok. size bu ülkede çekilmiş iki film izletiyorlar: "recep ivedik" ve "g.o.r.a.". sonra da "işte arkadaş, bizim sinema tarihimizde en çok izlenen ve halkımızın en çok beğendiği iki film bunlar." diyorlar. o ülke hakkında ne düşünürsünüz?
    şahsen ben "sizin sinema filmi çekmeye 90'lı yıllarda başladığınıza kanaat getirdim" derim. ama bana filmi izletenler, "ne münasebet, 40'lı yıllarda, yani avrupa ile hemen hemen aynı zamanda sinemaya başladık. ayrıca bizde altın ayı*ve altın palmiye* almış filmler de mevcut" deseler, ben de "türkiye lan burası, baştan söylesenize" derdim.
    (sartre 19.05.2008 15:41)
  22. bitsin!
    (betusens 10.08.2008 18:06)
  23. izledim ve beğenmedim. hiç komik değil. onun size yaşattığı gülümsemeleri geçmişteki güzel hatıraları düşünerek de elde edebilirsiniz. hiçbir şey kazandırmayıp vakit kaybetmenize neden olacaktır. film bizi bize satarak para kazandırmıştır birisine. bu arada ikincisi de çekilmekteymiş fakat başroldeki kız yokmuş bu sefer.

    (bkz: kötü haber vermek)
    (iruneach 10.08.2008 18:11)
  24. "öyle göze böyle lens" mantığından yola çıkarak, öyle topluma böyle kahraman (!)
    (murath 03.12.2008 20:39)
  25. ayılığın prim yaptığı ülkemizde oldukça beğenilmiş, replikleri yavan gülünecek hiç bi tarafı olmayan kötü yapım..
    (coko prensesi 21.12.2008 10:53)

>>



Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.